DENKLEŞTİRME DAVASI VE DENKLEŞTİRMEYE TABİ KAZANDIRMALAR
MİRAS HUKUKUKUNDA MİRAS PAYLARININ DEVRİ
Kimi zaman miras bırakan sağlığında mirasçıların haklarını azaltıcı işlem yapılabilmektedir. Örneğin mirasının tamamını mirasçılardan bir tanesini bırakabilmektedir. Bu tür durumlarda payın korunması için denkleştirme davasının açılması gerekmektedir. Denkleştirme talebinde yasal mirasçılar bulunabilir, iradi mirasçılar bulunamaz. İradi mirasçı tenkise tabi olur. O kazandırma yapılmasaydı mirasçı daha fazla pay kazanacak idi ise, mirasçıya karşı bu hak kullanılır. Miras bırakanın ölümünden önce davaya konu yapılamaz. Denkleştirme alacaklısı yasal mirasçılardır. İradi mirasçılığa karşı tenkis yoluna gidebiliriz. Mirastan yoksunluk vs. gibi nedenler varsa denkleştirme değil tenkis davasının açmak gerekir.
Denkleştirmeye tabi kazandırmalarda:
- Karşılıksız kazandırmalar: Örneğin 100 TL’lik malı 5 TL’ye satmışsa burada örtülü bağış vardır ve 95.000 TL üzerinden denkleştirmeye gidilir.
- Miras bırakanın örf ve âdet, evlenme, eğitim vs. yaptığı kazandırmalar denkleştirme dışındadır.
- Bu kazandırmalar miras bırakanın ölümünden önce yapılmalıdır. Yapılan ölüme bağlı tasarruf saklı payı ihlal ederse tenkis davasına gidilir. Yapılan sağlar arası tasarruf saklı payı ihlal ederse tenkise gidilir. Örneğin, miras bırakan sağlığında 500 TL bağış yapmış taahhüt etmiş ölümünden sonra yerine getirilecek ise ifası ölüme bağlı olan tasarruflar tenkise tabiidir. Bunun için tenkise gidilmesi gerekir.
- Bu kazandırmanın mirasçının miras payına mahsuben yapılmış olması gerekir. Örneğin, 500.000 TL veriyorum ama sen ben ölünce 500.000 TL az alacaksın demelidir. Miras payına artı olarak verir ise denkleştirmeye gidilemez. Bu durumda tenkise gidilir.
Bunu ne için yaptığı ispat meselesidir. Miras bırakanın yaptığı kazandırmaların mahsuben yapıldığı varsayılır. Yani hiçbir şey söylemediyse mahsuben yaptığını anlarız. Mahsuben yapıldığını davacının kanıtlaması gerekir.
Denkleştirmeye tabi olmayan kazandırmalar:
Ahlaki görev için yapılan bağış, eğitim giderleri vesaire denkleştirmeye tâbi değildir. Denkleştirme alacağı ayni bir hak değildir, bu yüzden parasal iade istenir. On yıllık zamanaşımına tabiidir. Alacak ise miras paylaşılınca muaccel hale gelir.
TMK – Madde 671- Geri vermekle yükümlü olan mirasçı, dilerse aldığını aynen geri verir; dilerse payından fazla olsa bile değerini miras payına mahsup ettirir.
Miras bırakanın bu kurala aykırı tasarrufları ve mirasçıların tenkise ilişkin hakları saklıdır.
Mirasçı böyle bir durumda ya denkleştirme gereken miktarı öder ya da denkleştirme malını iade ederek paylaşıma katılır. Zaman itibari ile malın paylaşma anındaki değeri önemlidir.
Sebepsiz zenginleşme hükümleri
TMK – Madde 673- Denkleştirme, kazandırmanın denkleştirme anındaki değerine göre yapılır. Yarar ve zarar ile gelir ve giderler hakkında mirasçılar arasında sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulanır.
Mirasçıya yapılan kazandırmanın iadesi sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre yapılır. Malı elinde bulunduran mirasçı iyi niyetliyse iade vaktinde elinde kalanı; kötü niyetliyse meydana gelen hasarlardan da sorumlu olur.
Henüz eğitimini tamamlamamış mirasçı varsa terekeden ona ekstra bir tazminat ayrılır. Bakıma muhtaç kişi için miras payının yanında bir miktar tazminat ona da ayrılır. Emek ve geliri aileye tahsis eden çocuk ve torunlar için yine bir tazminat ayrılır.
Bazı mallarda farklı durumlar söz konusu olabilir
TMK – Madde 651- Değerinde önemli azalma olmadan bölünemeyen tereke malı, bütün olarak mirasçılardan birine özgülenir.
Mirasçılar bir tereke malının bölünmesi veya özgülenmesi konusunda anlaşamazlarsa, o mal satılır ve bedeli bölüştürülür.
Mirasçılardan biri istemde bulunursa satış artırma yoluyla yapılır. Mirasçılar artırmanın şekli konusunda anlaşamazlarsa sulh hâkimi, artırmanın mirasçılar arasında veya herkese açık yapılmasına karar verir.
Bölünemeyen eşya olursa bunlar mirasçıya tahsis edilir. Her birine pay vermek mümkün olmaz. Tüm mirasçılar anlaşırsa satış yapılabilir. Taksim bir bütün oluşturan bir durum varsa bir mirasçı veya mirasçılara satılır.
Miras bırakana ait hatıra, anı vs. varsa bunların paylaştırılmasında anlaşmazlık durumunda üçüncü kişiye satılamaz ya mirasçılara satılır ya da kura çekilir. Örneğin, bir Nobel ödülü varsa durum böyledir.
Aile konutu ve ev eşyalarını, miras bırakanın eşi kendisine verilmesini isteyebilir. Diğerleri buna itiraz edemezler.
Bir ailenin geçimini sağlayan arazi asgari bölünemeyen bir arazidir. Birden fazla ailenin geçimini sağlayacaksa bu durumda bölünebilir. Mirasçılar araziyi mirasçılardan birine mahsuben verebilirler. Kimi durumlarda miras payları oranında limited şirketi kurulup; mirasçılar payları oranında ortak olurlar. Mirasçılar bütün olarak üçüncü kişiye devir edebilirler.
Mirasçılar bir yılda bir yere varamadılarsa hukuk mahkemesi, işletmeye ehil mirasçıya, birden fazla ehil mirasçı varsa en yüksek bedeli veren kişiye bırakılmasına karar verir. Mirasçı yoksa mahkeme satışa karar verebilir. Örneğin, mahkeme bir mirasçıya bir malı verince; o mirasçı 6 aylık sürede mahkeme malı elinde bulundurana diğer mirasçılara miras paylarını öde demelidir. Bu durumda 6 ay daha uzatılabilir. Miras bedeli ödemezse mahkeme o mirasçıdan alır diğer miras ya tahsis eder.
Mirasçılar paylaşamazsa miras bırakanın son yerleşim yerindeki sulh hukuk mahkemesine gidilir. Paylaşma da bu mahkeme görevlidir.
MİRAS PAYLARININ DEVRİ
Mirasçılar payları birbirine devir edebilirler veya üçüncü kişilere de mirastan sonra devredilebilir. Çünkü hak kazanılmadan başkasına devredilemez. Ancak,
TMK – Madde 678- Miras bırakanın katılması veya izni olmaksızın bir mirasçının henüz açılmamış bir miras hakkında diğer mirasçılar veya üçüncü bir kişi ile yapacağı sözleşmeler geçerli değildir.
Böyle bir sözleşme gereğince yerine getirilmiş olan edimlerin geri verilmesi istenebilir.
Miras bırakanın bu devir sözleşmesine katılması durumunda devirden önce başkasına devredilebilir. Adi yazılı şekilde bu devredilir. (Bu mirasçılar içindir) Üçüncü kişilere noter senet düzenlenerek devredilir.
Miras bırakan katılmazsa bu geçersiz olur. Mülkiyeti kazanamaz. Yargıtay mirasçı için tasarruf işlemi, üçüncü kişi için borçlandırıcı işlem olarak kabul eder bu tür durumları. Böylece tasfiye payını kendisine talep hakkı kazanır. Miras paylaşılmadıkça bu ileri sürülemez. Bu durumda intifa hakkı kurulamaz. (El birliği olduğu için) Paylı mülkiyet olsa intifa hakkı kurulabilir. Mirasçıya verilen maldan diğer mirasçı da satıcı gibi sorumlu olur.
TMK – Madde 681- Mirasçılar, bölünmesine veya nakline alacaklı tarafından açık veya örtülü olarak rıza gösterilmemiş olan tereke borçlarından dolayı, paylaşmadan sonra da bütün malvarlıklarıyla müteselsilen sorumludurlar.
Paylaşmanın gerçekleştiği tarihin veya daha sonra yerine getirilecek borçlarda muacceliyet tarihinin üzerinden beş yıl geçmekle teselsül sona erer.
Mirasçılar tereke borcundan müteselsilen sorumludurlar. Miras paylaşılınca müteselsilen sorumluluk beş yıl daha devam eder.