MİRAS BIRAKANA MİRASÇI OLMAK İÇİN GEREKLİ ŞARTLAR
Miras bırakanın mirasına kimler sahip olabilir ya da vefat eden bir kişinin mirasının kimin eline geçeceği ve kimlerin mirasçı olabileceğini bu yazımızda ele alacağız.
Öncelikle vefat eden kişinin mirasına sahip olabilmek için şu şartlar aranmaktadır:
- Miras açıldığında sağ olmak,
- Mirasa ehil olmak,
- Miras dışında kalmış olmamak.
Bu üç şart varsa kir kişide o kişi mirasçı olabilir.
1.Miras açıldığında sağ olmak
TMK – Madde 582- Cenin, sağ doğmak koşuluyla mirasçı olur.
Ölü doğan çocuk mirasçı olamaz.
Cenin miras açıldığında mevcut ise ve daha sonra doğarsa miras açıldığı andan itibaren mirasçı olabilir. Miras bırakanın soy bağı varsa mirasçı olabilir. Evlilik içi ya da evlilik dışı olan çocuklar miras bırakanın mirasçısı olabilir. Soy bağının kurulması geçmişe yürür.
Soy bağı kararı yenilik doğrucu bir karardır, dersek HMK gereği yenilik doğrucu kararlar ileriye gider. O yüzden bu soy bağına ilişkin davaya tespit davası demek daha mantıklı olur.
Soy bağı kurulması ile evlilik dışı bir kişi mirasçı olacaktır. Miras bırakan öldükten 300 gün sonraya kadar ki doğan çocuk mirasçıdır. 300 günden sonra doğan mirasçı olamaz. Geç doğum varsa bunun ispatı halinde çocuk mirasçı olacaktır.
Ancak miras bırakanın ölümünden sonra tüzel kişilik tescil edildiyse miras bırakanın ölüm anında değil ölümünden sonra tescil edilmesine rağmen kişiliği kazanır.
Taliki şarta bağlı olarak mirasçı atanırsa, yani miras bırakanın ölümü anında bu şart gerçekleşmemiş, ölümünden sonra gerçekleşir ise taliki şart gerçekleştiğinde o kişi mirasçı olabilir. Fevkalade ikame de mirasçı atanan kişi mirasçı atadığı anda sağ değil daha sonra şart gerçekleşince hayatta ise bu durumda mirasçı olabilmektedir.
2. Mirasa ehil olmak
Mirasçının mirasa hak kazanması için mirasa ehil olması gerekir. Mirastan yoksunluk, ret, mirastan feragat gibi durumlarının söz konusu olmaması gerekir.Tüzelkişiliği olmayan topluluğa bir mal bırakılmışsa bu bir yükleme olarak kabul edilir. Tüzel kişi belli konularda kısıtlanmış ise, örneğin dernek taşınmaza sahip olamaz. Ancak miras olarak taşınmaz bırakılmış ise o vasiyet edilen şey paraya çevrilir ve parasının karşılığı verilir. Niteliği gereği imkansız olan şeyler hariç tüzel kişi gerçek kişinin tüm haklarına sahiptir.
Yabancıların durumu, Türkiye’de ölen yabancının mirasçıları vatandaş olduğu ülkenin kurallarına göre miras durumu belirlenir. Örneğin Türkiye’de bir kimse öldü ancak kendisi Alman vatandaşı ise mirasçı olma durumunu Alman kanunlarına göre belirlenir.
3. Miras dışında kalmış olmamak.
TMK – Madde 578- Aşağıdaki kimseler, mirasçı olamayacakları gibi; ölüme bağlı tasarrufla herhangi bir hak da edinemezler:
1. Miras bırakanı kasten ve hukuka aykırı olarak öldüren veya öldürmeye teşebbüs edenler,
2. Miras bırakanı kasten ve hukuka aykırı olarak sürekli şekilde ölüme bağlı tasarruf yapamayacak duruma getirenler,
3. Miras bırakanın ölüme bağlı bir tasarruf yapmasını veya böyle bir tasarruftan dönmesini aldatma, zorlama veya korkutma yoluyla sağlayanlar ve engelleyenler,
4. Miras bırakanın artık yeniden yapamayacağı bir durumda ve zamanda ölüme bağlı bir tasarrufu kasten ve hukuka aykırı olarak ortadan kaldıranlar veya bozanlar.
Mirastan yoksunluk, miras bırakanın affıyla ortadan kalkar.
Yukarıda sayılan mirastan yoksunluk nedenleri, mirasın reddi, mirastan feragat gibi durumlarının söz konusu olması halinde mirasçı miras dışı kalır ve mirasa hak kazanamaz.
Mirastan çıkarma sadece saklı paylı mirasçılar için geçerlidir. Mirastan yoksunluk ise her türlü mirasçı için geçerlidir. Miras bırakana veya yakınlarına karşı işlenmiş bir fiil sebebiyle çıkarma gündeme gelir. Yoksunluk ise, ölüme bağlı tasarruf ile karşı yapılan bir fiili yoksunluk sebebidir.
Yakınlarına yapılan fiil yoksunluk sebebi sayılmaz. Örneğin miras bırakanın eşini döven bir kişi için bu bir çıkarma sebebidir ancak yoksunluk sebebi değildir.
Mirastan yoksunluk kendiliğinden gerçekleşir. Yoksulluk sebebinin olması yeterlidir. Mirastan ıskat ancak miras bırakanın tasarrufu ile gerçekleşir.