MİRASINI REDDİ NEDİR? – REDDİ MİRAS NEDİR?
MİRASIN HÜKMEN REDDİ NEDİR?
Miras bırakan vefat ettiğinde mirasçılarının 90 günlük süre de mirası reddetmemesi halinde mirası aktif ve pasifi ile kabul ettikleri kabul edilir.
Mirasın bu sürede reddedilmesi veya daha sonraki bir süreçte reddi halinde ise, Gerçek red ve hükmü red diye iki red nedeni karşımıza çıkar.
Gerçek red için mirasçının irade beyanı ile gerçekleşir hükmün reddi ise irade beyanı gerekmez.
Gerçek red – Mirasın reddi
TMK – Madde 605- Yasal ve atanmış mirasçılar mirası reddedebilirler.
Ölümü tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır.
Mirasın reddi süresi nedir?
Kimler mirası reddedebilir?
Mirasın reddinde görevli mahkeme hangisidir?
Avukat veya anne baba mirası reddedebilir mi?
Mirasçılar 3 ay içinde mirası reddedilebilir. Reddedilmediyse miras kabul edilmiş sayılır. Anne baba reddetti ise hem kendisi hem de çocuğu için reddetmesi gerekir. Vasi ise vesayet mahkemesinin izni ile reddedebilir. Bir kimse avukat vasıtasıyla da mirası reddedebilir. Bu irade beyanı miras bırakanın yerleşim yerindeki sulh hukuk mahkemesinde yapılmalıdır. Yazılı veya sözlü yapılabilir. Beyan, kayıtsız şartsız olmalıdır. Aksi halde geçersizdir. Ret beyanından geri dönülemez. Çünkü yenilik doğuran bir haktır.
TMK – Madde 606- Miras, üç ay içinde reddolunabilir.
Bu süre, yasal mirasçılar için mirasçı olduklarını daha sonra öğrendikleri ispat edilmedikçe miras bırakanın ölümünü öğrendikleri; vasiyetname ile atanmış mirasçılar için miras bırakanın tasarrufunun kendilerine resmen bildirildiği tarihten işlemeye başlar.
İradi mirasçı için vasiyet açılıp kendilerine bildirildiği tarihten başlar. Miras sözleşmesi yapan kişi zaten kendisi sözleşme yaptığında bunun için 3 ay hemen başlar. Mirasçı, mirasçı olduğunu bilmiyorsa ve bunu ispatlayabilirse öğrendiği anda 3 aylık süre başlar. Bazı durumlarda hakim red süresini uzatabilir. Örneğin çok büyük bir miras varsa ya da kişi yurtdışında ise süreyi uzatabilir. 3 aylık süre hak düşürücü süredir. Bu süre geçti mi biter. 3 ay geçmeden mirasçı öldüyse ret hakkı kendi alt soyuna geçer.
TMK – Madde 608- Mirası reddetmeden ölen mirasçının ret hakkı kendi mirasçılarına geçer.
Bu mirasçılar için ret süresi, kendilerinin miras bırakanına mirasın geçtiğini öğrendikleri tarihten başlar. Ancak bu süre, kendilerinin miras bırakanından geçen mirasın reddi için mirasçıya tanınan süre dolmadıkça sona ermez.
Ret sonucunda miras daha önce mirasçı olmayanlara geçerse; bunlar için ret süresi, önceki mirasçılar tarafından mirasın reddedildiğini öğrendikleri tarihten işlemeye başlar.
Örneğin, miras bırakanın Ahmet ve Hasan diye iki çocuğu var. Hasan’ın da Kemal ve Murat diye iki tane çocuğu var ise 1 Mayıs’ta miras bırakan vefat etti ve 20 Temmuz’da ise Hasan öldü ise burada Kemal ve Murat’ın red süresi 20 Temmuz’da başlar ve 20 Ekim’e kadar sürer.
MİRASIN HÜKMEN REDDİ ve DAVASI
Terekenin borca batık olduğu resmen belli ise örneğin iflas varsa ya da aciz belgesi o kişi için düzenlenmişse ya da miras bırakanın yakın çevresince biliniyorsa irade beyanına gerek olmaksızın mirası reddetmiş sayılır. Bunun mahkeme tarafından tespiti istenebilir.
Mirasçı, mirası kabul ettiği anlamında hareket ederse üç aylık süre içinde kabule işaret edecek bir hareket ettiyse mirası kabul etmiş sayılır. Örneğin tenkis davası açmış ise örtülü kabul meydana gelir.
Bu genelde bankaların işine gelir. Örneğin elinize bir belge getirirler ve imzalayın, sizin şu kadar mirasınız var, derler. Buna imza attığınızda artık siz mirası örtülü olarak kabul etmiş sayılırsınız. Bu şekilde borçlardan da sorumlu olursunuz.
Miras reddedilince ne olur?
Miras, mirasçılar tarafından reddedilebilir ya da bazı mirasçılar tarafından reddedilebilir. Mirasın bazı mirasçılar tarafından reddedilmesi, birden fazla mirasçı varsa bunların bazıları mirası reddeder. Bunları bazısı mirası kabul eder. Mirası reddededenin mirasçılık sıfatı sona erer. Tereke borçlarından sorumlu olmaz. Yasal miras payı alt soyuna geçer. Altsoy yoksa diğer yasal mirasçılara intikal eder. Yasal mirasçılar arasında eş yoktur. İradi mirasçılara intikal etmez. Mirası reddeden iradi mirasçı ise onun payı kendi alt soyuna geçmez.
TMK – Madde 612- En yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan miras, sulh mahkemesince iflâs hükümlerine göre tasfiye edilir. Tasfiye sonunda arta kalan değerler, mirası reddetmemişler gibi hak sahiplerine verilir.
Bütün mirasçılar mirası reddederse eş böyle bir durumda tek başına mirasçı olması mümkün olur. Bir ay içinde mirası kabul etmezse tereke resmi tasfiyeye tabi tutulur. Kabul ederse tek başına mirasçı olur.
TMK – Madde 614- Mirasçılar, mirası reddederken, kendilerinden sonra gelen mirasçılardan mirası kabul edip etmeyeceklerinin sorulmasını tasfiyeden önce isteyebilirler.
Bu takdirde ret, sulh hâkimi tarafından daha sonra gelen mirasçılara bildirilir; bunlar bir ay içinde mirası kabul etmezlerse reddetmiş sayılırlar.
Bunun üzerine miras, iflâs hükümlerine göre tasfiye edilir ve tasfiye sonunda arta kalan değerler, önce gelen mirasçılara verilir.
Mirasçılar mirası reddederken bizden sonra gelen mirasçılar lehine mirası reddediyoruz diyebilirler. Birinci zümredekiler mirasçı varken ikinci zümredekiler mirasçı olamaz ama burada istisna getirilmiştir. Birinci zümredeki tüm mirasçıların mirası reddetmesi ve biz ikinci zümre lehine reddediyoruz derlerse bu geçerli olur. lehine miras ret edilen kişilerde mirası kabul etmezlerse miras, resmi tasfiyeye tabi olacaktır. Mirası reddeden mirasçının tereke borçlarından sorumluluğu ortadan kalkar.
İradi mirasçılar mirası reddederse onun payı miras bırakanın yasal mirasçılarına geçer. Vasiyet alacaklısı reddederse, bu durumda ne yapılacağı kanunda düzenlenmemiştir.
Reddi halinde alacakların durumu ise,
TMK – Madde 618- Ödemeden âciz bir miras bırakanın mirasını reddeden mirasçılar, onun alacaklılarına karşı, ölümünden önceki beş yıl içinde ondan almış oldukları ve mirasın paylaşılmasında geri vermekle yükümlü olacakları değer ölçüsünde sorumlu olurlar.
Olağan eğitim ve öğrenim giderleriyle âdet üzere verilen çeyiz, bu sorumluluğun dışındadır.
İyiniyetli mirasçılar, ancak geri verme zamanındaki zenginleşmeleri ölçüsünde sorumlu olurlar.
Miras reddedilince miras bırakanın alacakları bundan yararlanamıyor. Mirası reddeden mirasçı miras bırakanın ölümünden itibaren son 5 yıl içinde miras bırakandan aldığı ivazsız kazandırmalar oranında tereke borçlarından sorumludur. Bunun uygulanabilmesi için diğer mirasçıların da tereke borçlarını ödememesi gerekir. Tereke alacaklılarının reddin iptalini dava etmesi gerekmez.
TMK – Madde 617- Malvarlığı borcuna yetmeyen mirasçı, alacaklılarına zarar vermek amacıyla mirası reddederse; alacaklıları veya iflâs idaresi, kendilerine yeterli bir güvence verilmediği takdirde, ret tarihinden başlayarak altı ay içinde reddin iptali hakkında dava açabilirler.
Reddin iptaline karar verilirse, miras resmen tasfiye edilir.
Bu suretle tasfiye edilen mirastan reddeden mirasçının payına bir şey düşerse bundan, önce itiraz eden alacaklıların, daha sonra diğer alacaklıların alacakları ödenir. Arta kalan değerler ise, ret geçerli olsa idi bundan yararlanacak olan mirasçılara verilir.
Miras reddedildiği zaman mirasçının terekeden alacağını tahsil etme imkanını kaybeder. Bu mahsuru ortadan kaldırmak için yukarıdaki madde 617’de mirasçının alacaklarına, reddin iptali davası açma imkânı tanınmıştır. Mirasçının alacakları olduğu için de bu davayı açmalıdır. Dava sonucu sadece reddeden mirasçıya düşecek miras payı tasfiye edilerek reddin iptalini isteyen alacaklar tahsil edilir. Yine de bir bakiye kalırsa o da diğer mirasçılara verilir. Reddeden mirasçı bu artan tasfiyeden yararlanamaz.
Reddin iptalinden sadece mirasçıların alacaklıları yararlanır. İptal edilirse bile mirası reddeden mirasçı bundan yararlanamaz. Ancak bu iptal davasının açılması için üç şartın gerçekleşmesi gerekir: Reddeden mirasçının acz halinde olması, mirasçı bu alacaklıları zarara sokmak amacıyla reddetmiş olması, bu alacaklara bir teminat gösterilmemiş olması. Bu şartlar gerçekleşirse reddin iptali dava edilebilir.