1. EL YAZISI VASİYETNAME

El yazıl vasiyetnamenin geçerli olabilmesi için aşağıdaki şartların gerçekleşmesi gerekir.

–   Düzenleme tarihinin ay, gün, yıl olarak vasiyetname de belirtilmiş olması gerekir. Kişinin ehliyetinin tespit etmek için bu koşul aranır. Eğer ki bu tarihler belli oluyorsa yani yazının içeriğinden hangi tarihte yazıldığı belli ise bu durumda ayrıca bir tarihi aranmaz.

–   Baştan sona metin vasiyetçinin el yazısı ile yazılmış olması gerekir. Vasiyetçi, tarafından yazılmadıysa bu yok hükmündedir. Kimin tarafından yazıldığı uzmanlarca tespit edilir. Eğer ki genel olarak vasiyetname mirasçı tarafından yazılmış ancak üç beş satır başkası tarafından yazılmışsa burada o üç beş satır yok sayılır. Diğer kısımlara etkisi ise eğer ki o kısım olmasaydı vasiyetname yapılmayacak idiyse, bu vasiyetnamenin tamamını geçersiz kılar. Böyle bir durum yoksa geçerli olabilir. Vasiyetname sırf yardım olsun diye mesela bir başkası vasiyeti yazarken kişinin elini tutmuş ve yazması için yardım etmişse bu  vasiyetname de geçerli olur.

Eğer bir kimsenin eli yoksa bu durumda ağzı ya da ayağıyla vs. bir şekilde yazması yeterli olur. Yazının alfabesinin bir önemi yoktur. Ancak resmi vasiyetnamede alfabe zorunludur. Vasiyetname yurtdışında ya da Türkiye’de yazılmış olabilir. Bunun bir önemi yoktur. Yapılan yerin hukukunda geçerli ise bizde de geçerlidir. Vasiyetname duvara yazılmışta olabilir. Bu da geçerlidir. Örneğin hapiste biri duvara yazmış ya da kömürle veyahut kanıyla bir yere bir şeyler yazmış olabilir. Ancak buz parçası gibi bir yere yazılmışsa burada ortam devamlı olmadığı için geçersizdir. Bilgisayar ekranında da el yazısı ile yazılmış olabilir. Bu da geçerlidir.

 –   Vasiyetnamenin vasiyet iradesi ile yazılmış olması gerekir. Burada şekil koşulları varsa karine olarak iradeyi var kabul ederiz. Olmadığını ileri süren bunu ispatlamak zorundadır. Dolayısıyla diğer koşullar varsa irade de var kabul edilir.

 –   Vasiyetçinin imzasını atmış olması gerekir. İmzası yoksa, yani o kişinin imzası olduğu anlaşılmıyorsa burada askıda geçersizlik söz konusudur. Eğer imza yoksa zaten o vasiyetname yok hükmündedir. Burada elektronik imza geçerli değildir. Ancak bilgisayardan elle yazılmış altına imza atılmış ise, yani hepsini eliyle yazmış ise burada bu vasiyetnameyi geçerli saymamız gerekecektir.

Burada şahit veya izin gibi bir durum yoktur. Kısaca, el yazısı ile yazar ve tarih ve imza atar olay biter. Bu notere tevdi edilebilir, ancak bu bir geçerlilik koşulu değildir. Ancak kaybolmaması için böyle bir işlem yapılabilir. Vasiyetname bittiği tarih bizim için esastır. Mevcut tarih vasiyetnameyi bitirdiği tarih mi diye şüphe edersek bu durumda karine olarak o tarihi bitirdiği tarih kabul ederiz.

Vasiyetçinin ne zaman öldüğü anlaşılmıyorsa bu askıda geçersizliği oluşturur. Vasiyetnamenin içeriğinden vasiyetnamenin ne zaman yapıldığını çıkarabiliyorsak vasiyetname geçerlidir. Örneğin yaş günümde yazıyorum demiş. Yaş günün ne zaman olduğu bellidir.

2. RESMİ VASİYETNAME

TMK – Madde 532 – Resmî vasiyetname, iki tanığın katılmasıyla resmî memur tarafından düzenlenir.

Resmî memur, sulh hâkimi, noter veya kanunla kendisine bu yetki verilmiş diğer bir görevli olabilir.

Uygulamada sulh hakimi bu işlemi pek yapmaz. Daha çok noterler bunu yaparlar. Noterler hata yaptıklarında yükümlülükleri çok büyüktür. O yüzden titiz hareket etmektedirler. Bu vasiyetname de vasiyetçinin iradesi daha açıktır. Ve kaybolma ya da değiştirilme rizikosu yoktur. Çünkü memur bunu saklar. Ölünce nüfus memuru vasiyetnamenin açılmasını sağlar. Bu çok daha güvenceli bir yol olmaktadır. Okuma yazma bilmeyenlerde resmi vasiyetname yoluyla vasiyetname yapabilirler. Bu açıdan da avantajdır. Medeni kanunda okuma yazma bilmeye göre farklı hükümler söz konusu olmuştur.

Eğer okuma yazma biliyorsa;

Vasiyetçi sözlü ve yazılı vasiyetini resmi memura bildirir. Memur yapılan vasiyeti yazılı olarak tespit ederek vasiyetnameyi düzenler. Yani memur açıklanan iradeyi yazar ve metin haline getiriyor. Vasiyetçi metni okur bunu tanıklardan gizleyebilir. Ve daha sonra benim arzuma uygundur, der. Tanıkların huzurunda bu açıklamayı yapar ve hem noter hem de kendisi imzalar. Tanıklar da bir açıklama yaparak mesela vasiyetnameyi okudu ve ehliyeti vardır, derler ve imzalarlar. Burada bu iki hususun tanıklar tarafından yerine getirilmesi önemlidir bu iki husunuz eksikse yetersizlik söz konusu olacaktır. Tanıkların hem kişinin bunu okuduğunu hem de ehliyetin söz konusu olduğunu belirtmeleri gerekir.

Okuma yazma bilmiyorsa;

 Burada vasiyetçi resmi memura vasiyetini bildirir, memur bunu metin haline getirir ve tanıkların huzurunda vasiyetçiye vasiyetnameyi okur. Bu tanıklardan gizlenemez. Metin okunur ve vasiyetçi irademe uygundur, der ve noter ile vasiyetçi imzalarlar.

Okuma yazma bilmeyen biri okuma yazma biliyormuş gibi vasiyetnameyi düzenleyemez. Bu geçersizdir. Ancak okuma yazma bilen birisi metinde bile okuma yazma bilmediğini yazsa bu şekilde bu geçerli olmaktadır.

Burada tanıklar vasiyetnameyi vasiyetçiye okur ve vasiyetçi, iradesine uygun olduğunu açıklar ve ehliyetinin olduğunu da bildirir ve ayrıca okuduğunu da belirtir.

Resmi Vasiyetnamede Tanıklık

Bir kısım kişilerin vasiyetname düzenlemesine katılması vasiyetnameyi mutlak olarak sakatlarken, diğer grup kimselerin katılması vasiyetname kısmi olarak sakatlamaktadır.

Tanıklığı mutlak yasaklı kişileri şu şekilde sıralayabiliriz: Fiil ehliyetine sahip olmayanlar, kamu hizmetinden yasaklanmış kişiler, okuryazar olmayanlar. Bunların vasiyetname düzenlemesine tanık olarak katılması vasiyetnameyi şeklen hükümsüz kılar. Okur yazar olmadığı sonradan anlaşılırsa bu vasiyetname yine geçersiz hale getirecektir.

Nispi yasaklı kişiler, kısmen yani sadece bunlar lehine yapılan tasarruflar geçerli değildir. Bu kişiler katıldığında bu kişiler lehine ölüme bağlı tasarruflar geçersizdir. Tamamını geçersiz hale getirmez. Nispi yasaklı kişiyi noterin kabul etmemesi gerekir. Aksi taktirde sorumlulukları büyüyecektir. Burada resmi memur, vasiyetçinin eşi, altsoy, üst soy kan hısımları, kardeşleri ve bu sayılan kişilerin eşleri birde vasiyetçinin evlatlığının katılması durumunda kısmi sakatlık söz konusu olacaktır.

3. SÖZLÜ VASİYETNAME

TMK – Madde 539 – Miras bırakan; yakın ölüm tehlikesi, ulaşımın kesilmesi, hastalık, savaş gibi olağanüstü durumlar yüzünden resmî veya el yazılı vasiyetname yapamıyorsa, sözlü vasiyet yoluna başvurabilir.

Bunun için miras bırakan, son arzularını iki tanığa anlatır ve onlara bu beyanına uygun bir vasiyetname yazmaları veya yazdırmaları görevini yükler.

Resmî vasiyetname düzenlenmesinde okur yazar olma koşulu dışında, tanıklara ilişkin yasaklar, sözlü vasiyetteki tanıklar için de geçerlidir.

Sözlü vasiyetname için istisnai özel koşulların varlığı gerekir. Bunlar maddi ve şekli koşullar diye ikiye ayrılır.

Maddi Koşullar:

Öncelikle bu vasiyetnamenin yapılabilinmesi için olağanüstü bir durumun varlığının olması gerekmektedir. Mesela, yakın ölüm tehlikesi, hastalık, ulaşımın kesilmesi veya savaş hali gibi bir durum olabilir. Bu durumlarda kişi sözlü vasiyetname ye başvurabilir.

Vasiyetçinin için başka şekilde vasiyetname düzenleme imkanı olmaması gerekir. Burada el yazısı ya da resmi olarak vasiyetname düzenleyememesi durumunda sözlü vasiyetname yapılabilir.

Şekli Koşullar:

Vasiyetçinin son arzularını bildirmesi ve o beyanına uygun bir vasiyetname yazma görevini yanında bulunan kişilere vermesi ve bu kişilerinde okur yazar olma dışında tanıklıktan yasaklılığın olmaması koşullarının tanıklarda mevcut olması gerekir. Vasiyetçi vasiyetnameyi iki tanığa daha bildirir. Yasaklı kişinin olmaması durumunda resmi vasiyetnamedeki tanık koşulları burada da geçerlidir. Burada örneğin telsizden söylüyor iki tanık da bunu dinliyorsa bu şekilde bir sözlü vasiyetname yapılabilir. Bu kişilerin illa ki o anda orada olmaları gerekmez.

Kayıt alıp sonradan o kaydın dinlenmesi geçersizdir. Bunun sözlü olması gerekir. İki kişiye vasiyetçi arzularının anlatacaktır. Olaydan sonra bu iki tanık sulh hakimine bunu bildirecekler ve vasiyetname yapanı ehil gördüklerini bir de olağanüstü hal olduğunu bildireceklerdir. Yazılı olarak da sözlü olarak da mahkemeye anlatırlar ve belgenin altına imza atarlar. Tabi vasiyetnamenin geçersiz olduğunu ya da tanıkların bu durumu uydurduğunu ileri süren kişi bunu ispat etmesi gerekir. Çünkü bu bir karinedir. Bir kimse çıkıp bu geçersizdir demezse vasiyetname geçerli hale gelir.

TMK – Madde 540- Miras bırakan tarafından görevlendirilen tanıklardan biri, kendilerine beyan edilen son arzuları, yer, yıl, ay ve günü de belirterek hemen yazar, bu belgeyi imzalar ve diğer tanığa imzalatır. Yazılan belgeyi ikisi birlikte vakit geçirmeksizin bir sulh veya asliye mahkemesine verirler ve miras bırakanı vasiyetname yapmaya ehil gördüklerini, onun son arzularını olağanüstü durum içinde kendilerine anlattığını hâkime beyan ederler.

Tanıklar, daha önce bir belge düzenlemek yerine, vakit geçirmeksizin mahkemeye başvurup yukarıdaki hususları beyan ederek miras bırakanın son arzularını bir tutanağa geçirtebilirler.

Buradaki hemen yazar kavramı dürüstlük kuralına göre değerlendirilir. Yani durum koşullarına göre yazması ondan beklenir. Mesela normal şartlar da 24 saat gibi bir sürede bu yazılabilir. Eğer ki gecikmeyi haklı kılan bir durum varsa bu da göz önüne alınmalıdır.

TMK Madde 541- Miras bırakan için sonradan diğer şekillerde vasiyetname yapma olanağı doğarsa, bu tarihin üzerinden bir ay geçince sözlü vasiyet hükümden düşer.

Hüküm ifade etmesi bir ayda vasiyetçinin ölmesine bağlıdır. Vasiyetçi bir ay içinde ölürse hüküm ifade eder. Bir aylık süre aşılırsa bu vasiyetname hüküm ifade etmez.

                                                                                                                  Av. Naim GÖZMEN

VASİYETNAME TÜRLERİ

Yazı dolaşımı


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir