Hukuki işlemin yorumu söz konusu olabilmektedir. Ölüme bağlı tasarrufların ise pek tabiidir ki yoruma açık olacak şekilde yapılanları bulunmaktadır. Bu kapsamda bu yazımızda ölüme bağlı tasarrufların yorumlarını ele alacağız. Yorum temelde sübjektif ve objektif olarak ikiye ayrılır:
Sübjektif yorum, iradeyi açıklayan kişinin durumunun yorumlanmasıdır.
Objektif yorumda ise, karşı tarafın durumu da esas alınır. Bir insanın verebileceği anlam burada dikkate alınır.
Ölüme bağlı tasarruflarda vasiyet tek taraflı olduğu için gerçek irade önemlidir. Miras bırakanın sübjektif iradesi burada araştırılır. Lehine tasarruf yapılan kişi araştırılmaz. Ancak miras sözleşmesinde karşı taraf olduğu için burada bu yorum esas alınmaz ve objektif yorum esas alınır. Örneğin, miras bırakan bir kimse beni kurtardı diyerek onu mirasçı atıyorsa ve gerçekte o kişi değilse yani bir yanılma söz konusu ise burada sübjektif yorum yaparsak; o miras bırakan iradesini esas almamız gerekir. Objektif olarak yorum yaparsak; karşı tarafı da düşünmemiz gerekecektir.
Geçerli yorum tarzları (TMK – m.504)
Genel yorum ve özel yorum yöntemleri olarak ikiye ayrılır.
GENEL YORUM YÖNTEMİ
İlk olarak miras bırakanın iradesine bağlılık gereği miras bırakanın kullandığı kelimeler ile vasiyetnamenin yorumu yapılır. Vasiyetnamenin yorumunda sübjektif yorum esas alır. Dolayısıyla mirasçının yorumu esastır. Vasiyetçi şunu bilseydi şu olurdu vs. denemez. Örneğin, bir tane yeğeni var daha sonra ikincisi doğacak olacağını düşünelim. Bu durumda yorum olarak eğer ki miras bırakan sağ olsaydı ikincisine de verecekti vs. diyemiyoruz.
Vasiyetnamenin metnine bağlılıkta, sübjektif yorum esastır. Vasiyetnamedeki bir beyan ne kadar mantıklı da olsa başka bir şeyi koyamayız. Kural olarak dış unsurlara göre yorum yapılmaz. Vasiyetname hal ve şartlara göre değişebilir. Bu yüzden vasiyetnameyi değiştiremeyiz. Ancak miras bırakanın iradesi açık değilse onu yorumlamamız gerekirse bu durumda onun dışına çıkabiliriz. Örneğin, hatıra defterine vs. bakılabilir. Yani miras bırakanın neyi kast ettiğini öğrenmek için bu yola başvurulabilir. Mesela, yeğenim A’ya bıraktım diyor ancak A diye bir yeğeni yoksa onu düzeltme yoluna gidilir.
ÖZEL NİTELİKLİ YORUM KURALLARI
Vasiyetnamede geçerli yorum tarzının tercih edilmesi gerekir. Ölüme bağlı tasarrufta hem geçerli hem geçersiz yorum kullanıyorsa biz geçerli olan kısmı esas alırız.
TMK – 577. maddeye göre tüzel kişiliği yoksa onun için yapılan tasarruf geçersizdir. Ancak yapılan tasarrufu o kişiler lehine yorumlamamız gerekir. Eğer o kişinin tüzel kişiliği yoksa onu vakıf olarak sayacaksın. Mesela, hayvanlar lehine mal vasiyet yapıldığında bunu bir yükleme saymamız gerekir. Köpek mirasçı olamaz ancak köpeğe bakılması şeklinde bir koşul olduğunu anlarız. Örneğin bir liseye miras veriliyorsa lisenin tüzel kişiliği yoksa bu MEB’e verilir. Yüklemeli bir tasarruf yapıldığını kabul ederiz ve o liseye harcama yaparız.
Miras bırakan yarısını A’ya vermiş ve geriye kalan kısmına dair düzenleme yapmamış ise, medeni kanun hükümlerine göre yasal mirasçıya verilir.
Mirasçı ben mallarımın tamamını A’ya mal vasiyeti olarak yaptım dese bile aslında mirasçı atanmıştır. Çünkü mirasın tamamı için mal vasiyeti olmaz. Mirasçı atama olur. Ya da ben şu mal için A’yı atadım dese bile biz yine bunu da belirli mal vasiyeti olarak kabul ederiz. Çünkü belli mal söz konusudur.
Miras bırakan yasal mirasçılara belli bir malı bırakılmasını düzenlemişse, bu paylaşma kuralı olarak yorumlanır. Mesela şu mal A’nın olacaktır, demiş. Burada belirli mal vasiyeti yaptığı kişi mirasçı ise bunun mahsuben yapıldığı kabul edilir. İlaveten verdim demezse, ona ayrı olarak o mal verilmez. Miras payından mahsup edilir.
Miras sözleşmesinde objektif yorum esas alınır. Bunun sübjektif olmasını savunanlar da vardır. Miras bırakan iradesini yorumlarken hataya düştü ve geri alamadıysa o ölüme bağlı tasarruf geçerlidir.
Miras sözleşmesinde, miras bırakan belli bir malı ya da şahsı tayin de hataya düşse onu düzeltmek gerekir. Miras sözleşmesinde tüzel kişiliği olmayan bir topluluğa yapılan ölüme bağlı tasarruf geçerli sayılır.
Vasiyetname ile yapılması gereken bir tasarruf miras sözleşmesi ile yapılmış ise; mesela, vasiyeti yerine getirme görevlisinin miras sözleşmesi ile atanmışsa, normalde vasiyetname ile atanması gerekir ancak bu da yine geçerlidir. Çünkü miras sözleşmesi vasiyetnamenin tüm şekil şartlarını taşır. Ancak vasiyetname ile bir işlen yapıldı ise ve o yapılan işlemin de miras sözleşmesi ile yapılması gerekiyor idi ise, mesela miras sözleşmesi ile mirasçı atanmışsa vasiyetname ile tek taraflı rücu edilemez. Ancak vasiyetname ile dönülebilen bazı durumlar vardır. Ancak, o durumlardan biri ile rücu edilebilir.
Av. Naim GÖZMEN